Partnerinize Ebeveyn Değil Sevgili Olun!
Partner olmak sizce ne demek? Partnerinize ebeveyn değil eş, sevgili olmak bir ilişkide neleri gerektiriyor? Detaylar uzman açıklamalarıyla Sağlıkta Haber'de.
Partner olmak sizce ne demek? Partnerinize ebeveyn değil eş, sevgili olmak bir ilişkide neleri gerektiriyor? Evlendiniz diyelim eşinizin sevgilisi mi yoksa ebeveyni misiniz? Mutlu bir partner ve mutlu eden bir partner olmanın şartları nelerdir? sorularının cevabı ve daha fazlası Sağlıkta Haber‘de.
Aşk, sevgi ve cinselliğin uzun soluklu ve sağlıklı ilişkilerin tatlandırıcıları ve baharatları olduğunu unutmamak şart. Baharatlar ve tadlandırıcıılar hakkında bilmemiz gerekenler neler…
Partner Nasıl Olmalı?
Partner nasıl olmalı? İyi bir partner olmak için ilişkide sürekli alttan alan taraf mı olmalı? İdeal bir evlilik ya da çift ilişkisinde sorun olmaması için çiftlerden birinin kör, diğerinin ise adeta sağır olması gerekiyor. İlişkide ideal olanı yakalamak adına sürekli çiftlerden birinin özellikle kadının, özveride bulunması ve eşini adeta çocuğuymuş gibi koruyup kollaması, üstüne titremesi ne kadar doğru? Partner olarak özveride bulunurken neleri göz önünde bulundurmalıyız?
Gürültüsü Eksik Olmayan Evler Mutluluğa Daha mı Yakın?
Sağlıklı ilişkilerin, genel olarak sancılı ve gürültülü ‘keşif’ süreçleri olduğunu ifade eden uzmanlar, bir taraftan deli gibi severken, bir taraftan da tartışmalar ve anlaşmazlıkların sık yaşanmasının çoğu zaman, bireylerin ‘eş’ rolüne girmek yerine, birbirlerine ebeveynlik yapacak şekilde ‘anne, baba, çocuk’ rollerine girmesinden kaynaklandığını vurguluyor.
Partnerlerin Birbirine Öfkesinin Kaynağı Ne?
Çiftlerden birinin ötekine farkında olmadan ebeveynlik yaptığında, bu durumun karşı tarafta çoğu zaman öfkeye sebep olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bir ilişkide sorun olmaması için çiftlerden birinin kör, diğerinin sağır olması lazım” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, sağlıklı ve güçlü bir ilişkinin nasıl olması gerektiği konusunu değerlendirdi.
Kimsesi Yoksa Delirir İnsan!
Ünlü yazar John Steinbeck’in ‘Kimsesi yoksa delirir insan. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında biri olsun. İnanın bana, insan fazla yalnız kaldı mı hastalanır.’ sözüne atıfta bulunan Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bu bağlamda ilişki kurma ihtiyacı, bebeklik döneminden sonra kaybedilen bütünlüğü yeniden bir başkasıyla bulacağımıza dair umut ile ilgilidir. Bu umutla birilerine bağlanma ihtiyacı hissederiz ve yakınlaşırız.” dedi.
Sağlıklı Bir İlişkide Sancılı Gürültülü Keşif Süreci Yaşanmalı
Sağlıklı ilişkilerin, genel olarak sancılı ve gürültülü ‘keşif’ süreçleri olduğunu dile getiren Dr. Mert Sinan Bingöl, şöyle devam etti: “Bu nedenle tartışmalar da sık yaşanır. Peki bir taraftan deli gibi severken, bir taraftan da tartışmalar, anlaşmazlıklar neden bu kadar sık yaşanır? Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi ilişkide yanlış rollere girilmesidir. Tartışmalar, çoğu zaman, bireylerin ‘eş’ rolüne girmek yerine, birbirlerine ebeveynlik yapacak şekilde ‘anne, baba, çocuk’ rollerine girmesinden kaynaklanır. Çiftlerden biri, diğerine farkında olmadan ebeveynlik yaptığında, bu durum karşı tarafta çoğu zaman öfkeye sebep olur.”
Aile Değerlerinin Uyuşmaması da Tartışmalara Neden Olur
Dr. Mert Sinan Bingöl, tartışma ve anlaşmazlıkların sık yaşanmasının nedenlerini şöyle sıraladı: “Partnerlerden birinin daha pasif, bağımlı ve zayıf karakteri varken, ötekinin aktif, baskın ve daha net duruşunun olması halinde güçlü pozisyondaki partner, zayıf partneri sıklıkla eleştirecek ve her zaman suçlu hissettirecektir.
Sosyal Medyada Gördükleriyle Eşini Kıyaslamak…
Sosyal medyada gördükleri bireyi yetersiz, eksik hissettirebilir ve bunun sonucunda eşini ve ilişkisini sürekli başkalarıyla kıyaslar. Eleştiri yaparken, eleştirilerin davranışa yönelik değil, partnerin kişiliğine ve bütünlüğüne yönelik yapılması da tartışmanın fitilini ateşleyecek bir noktaya varır. Rol model aldıkları kök aile yapılarının farklı olması nedeniyle eşlerin ilişki kurma biçimlerinin, aile değerlerinin ve zevklerinin uyuşmaması de bir diğer neden. Eşler, ne yazık ki, çoğu zaman birbirlerini değiştirmeye, kontrol etmeye, yönetmeye çalışırlar. Bu hem yıpratıcı hem de boş bir çabadır. Eşlerden biri aşırı kontrolcü, müdahaleci veya dayatmacı yapıdaysa tartışmalar kaçınılmaz olur.”
Partnerler birbirine net açık şeffaf olmalı!
İlişkilerin, kurulacak iletişimin kalitesiyle anlam kazanabileceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Karşı tarafın neden kırıldığını, nelere alındığını, nelere kızdığını, onun için neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ancak ve ancak ‘net, açık, şeffaf’ iletişim kurarak anlayabiliriz.” diye konuştu.
Partnerin Sevdiği ve Sevmediği Eleştirilmemeli
Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, ilişkilerde sağlıklı iletişim dilinin nasıl kurulması gerektiğini de dile getirerek, çiftlerin nelere dikkat ederlerse, ilişkilerinde huzuru yakalayabileceklerini de şöyle sıraladı: “Şiddet, hakaret ve aldatılma olmadığı sürece; partnerin geçmişi, partnerin değerleri, partnerin sevdiği ve sevmediği şeyler, yaşam tarzı eleştirilmemeli, olduğu gibi kabul edilmeli. Kişi duygularını ifade etmeli; üzgün ise ‘üzgünüm, tükendiyse ‘tükendim’ demeli. Partnerle rekabet edilmemeli, güç savaşına girilmemeli çünkü eşler birbirinin rakibi değil. Karşı tarafın, pek çok konuda kendi bakış açısı, tercihleri, çıkarımları, duyguları olabileceği baştan kabul edilmeli ve farklılığına saygı gösterilmeli.”
İlişkide Sorun Olmaması İçin Çiftlerden Biri Kör Diğeri Sağır Olmalı
“Bir ilişkide sorun olmaması, bir ilişkinin sağlıklı olarak nitelendirilebilmesi için çiftlerden birinin kör, diğerinin sağır olması lazım.” diyen Dr. Mert Sinan Bingöl, her zaman her ilişkide sorunlar olacağına vurgu yaptı. Bingöl, “Önemli olan ilişkilerde sorunların varlığı değil, sorunlara çözüm arayışlarına girişmektir. Bu nedenle ‘sorun’ odaklı değil, ‘çözüm’ odaklı olunmalı. Suçlayıcı olan ve karşı tarafa savunma yapma ihtiyacı hissettirecek ‘sen’ dilini kullanmak yerine, kişinin kendi duygularını karşı tarafa aktarmasına yardımcı olacak ‘ben’ dili kullanılmalı.” önerisinde bulundu.
Cinsellik Uzun Soluklu İlişkilerin Tatlandırıcısı…
Aşk, sevgi ve cinselliğin uzun soluklu ilişkilerin tatlandırıcıları ve baharatları olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Dr. Bingöl, “Çoğu zaman ilişkilerin ‘başlaması’ için; aşk, cinsel çekim veya hoşlanma gerekir hatta bazen bunlar olmadan bile başlayabilir. Ancak uzun soluklu olabilmesi ve sağlıklı bir şekilde ‘sürdürülebilmesi’ için; karşılıklı anlayış, sevgi, saygı ve sorumluluk bilinci gerekir. Bunlar olmadan ilişkinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi mümkün değildir.” dedi.
Dokunmayı, Elini Tutmayı, Sarılmayı İhmal Etme
İlişkilerde fiziksel temasın önemine de vurgu yapan Doktor Mert Sinan Bingöl, “Dokunmak, el ele tutuşmak ve sarılmak ihmal edilmemeli. Duygusallık ve cinselliğin birbirine karıştırılmaması gerekir. Duygusallık ve cinsellik bir bütündür, biri diğerinden daha kıymetli ya da daha kıymetsiz hale getirilmemeli” dedi.
Eşlerin sevgilerini sık sık dile getirerek açıkça ifade etmesi, anlayışlı ve tutarlı olması, güven duyması ve güven vermesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Doktor Mert Sinan Bingöl, şöyle devam etti: “Eşlerin hem kendine ayırdığı özel zamanlar hem hem partnerine ayırdığı zamanlar olmalı. Birbirlerine ‘özgürlük’ alanı tanımalı, birbirlerinin özeline, değerlerine, arkadaşlarına, mesleğine, ailesine ‘saygı’ göstermeliler. ‘Hoşgörü’, ilişkinin ana dinamiği olmalı. Bu bağlamda partnerler birbirlerini sürekli eleştirmek yerine, ‘hoşgörülü’ hareket etmeli, gerektiğinde özür dilemesini bilmeli.”
‘Anlamak Ve Anlaşılmak’ Ciddi Emek İster
Tüm bunların sağlıklı ve güçlü bir ilişkinin en temel unsuru olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı:“Unutmayın; partnerinizle her zaman, her konuda anlaşmak zorunda değilsiniz, anlaşamayacağınız konular da olacaktır. Bu doğaldır.
Bir erkeğin kendini kadının, bir kadının kendini erkeğin yerine koyması ve onun duygularını tam olarak anlayabilmesi gerçekten zor. Bu nedenle ‘anlamak ve anlaşılmak’, ciddi bir emek ister. Bu gerçeğin farkında olarak, daha yapıcı iletişim yolları geliştirilmeli.”/ SAĞLIKTA HABER.
Sağlıkta Haber ile sağlık alanındaki gelişmeler ve uzman açıklamalarını takip edin. Sağlıkta Haber güncel sağlık haberleri için güvenilir adresiniz.