Sağlık HaberleriYazarlar

Kimse Sizin Merhametinizi Sorgulamasın!

Sosyal medya paylaşımlarına bakamamak, haber kanalları arasında dolaşamamak, ikincil travma denileni birincil şekilde yaşamak...

Sosyal medyadan, haber kanallarından uzak durarak, umutsuzca acıdan kaçmaya çalışıyorum bugünlerde… Biliyorum ki yalnız da değilim. Ne acımda ne kaçma isteğimde…

19 yaşındaki kedimi sokakların kızı İrmamı kaybedeli henüz 5 ay olmuşken, kardeşimin bana bir avuç yavru olarak getirdiği yakışıklı Narom 20 yaşındayken birkaç gün önce bize veda etti. Her iki canımda da fark ettiğim, son nefeslerini alırken biz üzülmeyelim diye gösterdikleri çabaydı. İrma son anlarında “seni seviyorum kızım” dediğimde kuyruğunu sallarken, Naro da son nefesini vermeden birkaç saniye önce iki patisinin üzerinde durup, kardeşime bir öpücük kondurdu.

Yaşamımızda 19 ya da 20 yıl boyunca kaç insanımız dostumuz vardı ki hikayesi bizden uzağa düşmeyen.  Böylesi bir acının sıcağında, birilerinin “insanlar da ölüyor”  diye insan, hayvan canı kıyasına girişine, sözde telkinine cevap vermemek, normal olmak adına yutkunmak bir yana… Ülkemizde neler oluyordu? Son zamanlarda niye bu kadar çok acıyla sınanıyorduk?

Yaşam Hakkından Yana Tavır

Sokak hayvanları yasa teklifinin tartışıldığı andan itibaren yola ötanazi diye bir seçenekle çıkıldı. Başı boş hayvan sorununu çözmek için ötanaziye başvurulacağı söyleniyordu. Ötanazinin tanımı neydi? Ötanaziye ölümün kaçınılmaz olduğu durumlarda, başvurulmuyor muydu?  Katliamın tanımı neydi? Uyutma ya da ötanazi diyerek ne anlatılıyordu?

Üstelik katliamı meşrulaştırmak için mağdurların tepkileri, acıları gözler önüne seriliyor.  Çözümünü üretemeyen sistem, her zaman yaptığı gibi kurbanları vuruşturuyordu. Oysa asıl mesele görevini zamanında yerine getirmeyen yetkililer değil miydi? Onların görevlerini gereğince yapmamasının faturası kendini savunamayan, çoğu ormanlara atılan, haftada bir kendilerine yemek getirecek bir avuç insanı bekleyen canlara mı kesilecekti?

Açken, susuzken, tacize uğramışken, barınaklarda kötü şartlarda yaşayıp, toplu halde ormanlara sürülmüşken, sahip çıkamadıklarımız ötanaziyi mi seçmişti?

Sokak hayvanlarıyla ilgili bugün geldiğimiz noktada sorun yaşadığımız inkar edilemez bir gerçek. Ancak sorun böyle mi sahiplenilmeliydi? Çözüm canları katletmek mi olmalı? Böyle mi lanse edilmeliydi? Bu sorunu hep birlikte ve her şeyden önce yaşam hakkından yana tavır alarak çözmeliyiz. Bu dünyanın sahibi değiliz. Bir biz değiliz, bu dünyanın ikamet edenleri. Empatiyi sadece birbirimize değil, bu dünyadaki tüm canlılara karşı taşımalıyız. Ancak empati kurabilen insanlar çevresindeki canlıları daha iyi anlayacak ve onların haklarına saygı gösterecektir.

Sokak hayvanlarıyla ilgili dünyanın bir çok yerinde yapılan çalışmaları, atılan adımları, örnekleri inceleyerek, sokakları insanlar için güvenilir hale getirebilir, aynı zamanda sokak hayvanlarını kısırlaştırarak, aşılayarak koruyabiliriz. Ancak bu şekilde insanlığımızla sınav olma ağırlığını taşımayız.

Sağlık İletişim Uzmanı FATMA SEÇKİN

Sağlıkta Haber Youtube Abone
Sağlıkta Haber Youtube Abone Olun…

Sağlıkta Haber ile sağlık alanında yaşanan güncel gelişmeleri takip edin!

Fatma Seçkin

Sağlık alanında yaşanan en son gelişmelerden haberdar olmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürmek için Türkiye’nin en kapsamlı sağlık haberleri portalı Sağlıkta Haber’i takip edin!  Sağlıkta Haber: Sağlıkta Güvenilir Haber Kaynağınız.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu