Kolon Kanserini Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Kolon kanseri nedir? Kolon kanseri belirtileri nelerdir? Kolon kanserini önlemek için neler yapılabilir?Detaylar ve uzman görüşleri Sağlıkta Haber‘de.

Dünyada en sık görülen 3’üncü kanser türü olan bağırsaklardaki sinsi tehlike kolan kanserini önlemek mümkün. Polipler kolonoskopi ile kansere dönüşmeden alınabiliyor!

Kolon kanseri artık sık görülüyor

Kalın bağırsağın kötü huylu bir tümörü olan kolon kanseri, dünya çapında en sık görülen kanser türlerinden biridir. Kolon kanserinin dünya çapında sağlığı tehdit eden üçüncü kanser olduğu belirlendi. Dünyada her yıl 1 milyon, ülkemizde ise 6 bin kişi bu hastalığa yakalanıyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’na göre; ülkemizde en sık görülen 5 kanserden biri olan kolon kanserinin genç yaşta görülme sıklığı giderek artıyor. İstatistikler 50 yaşın altındaki her on kişiden birinde kolon kanserine yakalandığını gösteriyor.

Kolon kanseri neden sık görülüyor?

Son yıllarda fast fooda geçiş, aşırı kilo alma, egzersiz yapmama ve sigara içme, kolon kanserinin artık gençler için bir tehdit haline gelmesine yol açmış gibi görünüyor. Acıbadem Atakent Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, genellikle erken evrelerde belirti vermemesi nedeniyle ölüme yol açan kanserler arasında en sık görülen kolon kanserinin, kolonoskopi kullanılarak yapılan düzenli tarama testleri ile aslında önlenebileceğine dikkat çekiyor.

Kolon kanserine karşı 45 yaşından sonra kolonoskopi şart!

Kolon kanserinin önlenebilir bir kanser olması, bu kanserin en sık nedeni olan poliplerin, düzenli kolonoskopi ile kansere dönüşmeden tespit edilebilmesinden kaynaklanıyor.

Öğretmen. Genel Cerrahi Uzmanı. Dr. Kolorektal kanser olmasa bile herkesin 45 yaşından itibaren kolonoskopik tarama yaptırması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:” Kolonoskopi sırasında polipler tespit edilirse aynı prosedürle alınabilir ve böylece kolon kanserinin gelişimi önlenebilir. Ayrıca kanser durumunda da erken teşhis edildiği takdirde tam bir iyileşme sağlanabilmektedir. Herhangi bir risk faktörü yoksa işlemin 10 yılda bir tekrarlanması yeterlidir. Ancak tarama sıklığı risk faktörleri ve diğer hastalıklar gibi faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir.”

Kolon kanserinin en yaygın sebebi polipler! 

Kolon kanserinin gelişiminde pek çok etken sorumlu olabiliyor.  Prof. Dr. Aytaç, bağırsak içinde yerleşen poliplerin kolon kanserinin en çok görülen sebebi olduğuna dikkat çekerek, “Kolon kanserinin yüzde 90 gibi yüksek bir oranından polipler sorumludur. 45 yaşından sonra oluşan poliplerin bazıları kontrolsüzce büyüyüp yıllar içerisinde kolon kanserine yol açabilmektedir” diyor.

Kolon kanserine yakalanmada diğer önemli neden ise sağlıksız beslenme. Hayvansal ve işlenmiş besinlerin fazla, sebze ile meyvenin az tüketildiği fast food beslenme tarzı. Ayrıca ailede kolon kanseri öyküsünün olması, bazı genetik bozukluklar, Crohn ve ülseratif kolit gibi iltihabi hastalıklar, obezite, radyasyona maruz kalmak, başka kanserlerin varlığı da kolon kanserinin gelişiminde rol oynuyor.   

Kolon kanseri belirtileri neler?

Kolon kanseri başlangıç evresinde genellikle hiçbir sağlık sorununa, şikayete yol açmadan sinsice ilerliyor.

Prof. Dr. Erman Aytaç, sıklıkla ileri evrelerde gelişen en belirgin belirtiler:

• Dışkının kıvamında ve kokusunda değişiklik (ishal ya da değişiklik)
• Oldukça sık ya da daha az tuvalete gitmek
• Dışkıda kan görülmesi durumu
• Makattan kan gelmesi
• Halsizlik, bulantı, kilo kayıpları
• Karında şişkinlik ve ağrı

Kolon kanseri tedavisinde başarı oranı çok yüksek 

Kolon kanseri erken dönemde tespit edildiğinde, tamamen iyileşme sağlanabilen bir kanser türü. Zamanında müdahale yapıldığında sağ kalım oranları yüzde 90’lara kadar varıyor. Kolon kanseri evresine göre, kemoterapi, cerrahi veya radyoterapi ile tedavi gerçekleştiriliyor.

Kolon kanseri uzak organlara sıçramış ise…

Tümör uzak organlara sıçramamış ise cerrahi tedavinin ilk seçenek olabileceğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, “Metastaz yapmayan hastalarda da cerrahi yöntemin yanı sıra bazı kemoterapiler veya akıllı ilaçlar olarak adlandırılan hedefe yönelik ilaçlar kullanılabilmektedir. Metastaz varlığında ise tıkanıklık, kanama ya da perforasyon, yani organın delinmesi gibi bir durum yoksa, genellikle kemoterapi ilk tedavi tercihi olmaktadır” diyor.

Son yıllarda cerrahi yönteminde ‘minimal invazif cerrahi’ olarak adlandırılan robotik ya da laparoskopik tekniklerin kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Erman Aytaç, her iki  tekniğin açık cerrahiye göre hızlı iyileşme, ameliyat sonrasında daha az ağrı ve hızlı bir şekilde normal hayata dönme gibi önemli faydalar sağladığını belirtiyor. SAĞLIKTA HABER

Sağlıkta Haber ile sağlık alanında yaşanan güncel gelişmeleri takip edin!